Ana sayfa - Eğlence - Fıkralar  1  2  3  4  5


Adamın biri birgün felç olan bir arkadaşını ziyaret etmiş. Sohbet sırasında felçli arkadaşı adama "terliklerim yukarıda kalmış onları bana getirirmisin lütfen" diye rica etmiş. Adam yukarı çıkmış, bir de ne görsün! Felçli arkadaşının afet gibi iki kızı varmış. Hemen

pratik zekasını çalıştırarak "Babanız beni sizinle yatmak için gönderdi" demiş. Kızlar "Nasıl olur! İmkanı yok demişler!" Adam "inanmıyorsanız soralım" demiş ve aşağıya seslenmiş: "IKİSİNİDE Mİİİİ!".

Felçli adam bağırmış: "İKİSİNİDE! İKİSİNİDEEEE!"


 

Kardinal, genç rahibi akşam yemeğine evine davet etmişti. Gece boyu, genç rahip, kapalı giysiler içinde de olsa, hizmetçinin fevkalade vücudundan gözlerini pek ayıramadı. Bir ara, bir kardinale baktı, bir bu güzelliğe. Aralarında bir şey var mıydı acaba? Kardinal genç rahibin düşüncelerini okumuştu sanki.

"Bu genç ve güzel kızla ilişkimiz, tamamiyle profesyonel. Evin işlerini görmek üzere tutulmuş bir hizmetçidir o. Değil bir gece, bir saniye bile benim yatağıma girmedi. Aklına başka şey getirme oğlum" dedi.

Bir hafta kadar sonra, hizmetçi, kardinalin çalışma odasına geldi.

"Misafirinizin geldiği akşamdan beri, o güzel gümüş çorba kepçesini bulamıyorum. Onun alıp götürdüğünü düşünmezsiniz değil mi" dedi.

"Ondan asla şüphe etmem. Ama gene de bir mektup yazarım" dedi, kardinal ve yazdı.

"Sevgili Oğlum,

Evimden bir gümüş çorba kepçesi aldığını söylemiyorum. Almadığını da söylemiyorum. Ama bildiğim bir gerçek var. Sen geldiğin geceden beri, gümüş çorba kepçesini bulamıyoruz."

Birkaç gün sonra, kardinal, genç rahipten bir yanıt aldı.

"Muhterem Peder,

Hizmetçinizle yattığınızı söylemiyorum. Yatmadığınızı da söylemiyorum. Ama bildiğim bir gerçek var. Eğer geceleri kendi yatağınızda yatıyor olsaydınız, gümüş çorba kepçesini şimdiye kadar çoktan bulurdunuz."


 

Temel ile İdris çok eskiden bi yolculuğa çıkmışlar. Temel'in arkasında saz, İdris'in sırtında azık, Asya'yı geçip, Amerika'ya gelmişler. Burda dolaşırken birden etraflarını kızılderililer sarmış .
Napıcaz derken
Temel: "Ben sazımı çıkartıp çaliim, bunlar böyle bi şey görmemişlerdir."
diyip başlamış saz çalmaya. Temel'in saz çalışını duyan bütün kızılderililer son hızla kaçmış.
Bunun üzerine İdris "Buraya bi tek saz yetti, buranın adı TekSaz olsun" demiş. Gene yola koyulmuşlar... Bi gun
yine kızılderiler etraflarını sarmış. Temel gene aynı taktik saz çalmış.
Sazı duyan yerliler iyicene sinirlip üzerlerine yürümeye başlamış Temel ile Idrisin.
Bunun üzerine İdris'de güzel bi gaz çıkartmış. Kokuya dayanamayan kızılderilerin hepsi vınn..
Temel "Buranın adı da Laz VeGaz olsun bari" demiş.
Dolaşmaya devam ederlerken gene kızılderililer saldırmış. Temel başlamış saza ama sazı duyan kızılderililer çok sinirlenip almışlar sazı Temelin münasip yerine monte etmişler ve gitmişler.
Bunun üzerine Idris "Buranın adı da ArkanSaz olsun Temel." demiş..



 Evliliklerinin ilk gecesinde soyunurken erkek:

- Bir soru soracağım ne olur doğruyu söyle, dedi.

Kadın:

- Elbette şekerim, dedi.

Erkek:

- Seninle uyuyan ilk erkek ben mi olacağım?

Kadın:

- Eğer uyursan evet, şekerim.




Papa bir gün Limuzin'in arkasında oturmaktan sıkılmış. "Sen geç bakalım arkaya, birazda ben kullanayım" demiş şöförüne ve direksiyona geçmiş. Ama aşırı hız yaptığı için bir süre sonra otoyol polisi tarafından durdurulmuş. Polis Papa'yı görünce merkezi telsizle aramış. "Merkez, çok büyük bir şahsiyeti hız yaptığı için durdurdum. Ne yapmam gerekir?" "Kimi durdurdun? Vali, bakan falansa hiç acıma, yaz cezayı." "Hayır, bu daha büyük birisi." "Daha büyük kim olabilir? Yoksa başkanı mı durdurdun?" "Hayır, hayır. Bu çok daha büyük birisi." "Kimi durdurdun söylesene." "Aslında kimi durdurduğumu bilmiyorum ama şöförlüğünü Papa yapıyor!"



Japon'un biri Rize'de bir kahveye girmiş ve herkese kafa tutmuş:
- Var mı aranızda delikanlı, varsa çıksın dışarı!
Tahmin edeceğiniz üzere Temel kapıya doğru yürümüş.
- Çıkıyorum ulan, görelim bakalım erkekliğini!

Birkaç dakika sonra Temel ağzı burnu dağılmış kahveye geri dönmüş.
Peşinden de Japon kasılarak içeri girmiş. Temel'i gösterek söylenmiş:
- Kore - Teakwon Do!

Ertesi gün Japon yine gelmiş. Yine meydan okumuş. Yine Temel'den rest. Ve
birkaç dakika sonra kapıda yine ağzı burnu dağılmış bir Temel! Ve peşinden kasılarak yaptığı oyunu açıklayan Japon:
- Çin - Kung Fu!

Ertesi gün yine aynı hikaye: dayak yemekten ayakta duramaz hale gelmiş Temel ve hergün değişik bir stil kullanan Japon:
- Japon - Karate!

Ve bir sonraki gün Japon yine kahveye gelip, yine herkese kafa tutmuş. Japonun restini gören yine Temel olmuş. Birkaç dakika sonra herkes suratı dağılmış bir Temel beklerken bu defa Japon her tarafı kanlar içinde kapıda belirmiş! Temel de hemen arkasından gelmiş, Japon'u gösterek gülümsemiş:
- Toyota - Kriko

 




Sürücü dikiz aynasında kendisini izleyen polis aracını görünce kaçabileceğini düşünüp gazı kökler. Ancak polisi silkeleyemediğini görünce pes ederek kenara çeker. Polis arabadan çıkıp sürücünün yanına gelir ve sorar:
-Arkadaş, çok yorgunum. Bana mantıklı bir mazeret gösterirsen seni bırakıp gideceğim. Sürücü düşünür ve yanıtlar:
-Karım geçen ay beni bir polis için terk etti. Aynada polis aracını görünce, kaçtığı polis onu bana geri getiriyor sandım. 

-Pekala, gidebilirsin.

 


Ana sayfa - Eğlence - Fıkralar  1  2  3  4  5

 

 
FREE Software REGISTER YOUR DOMAIN FOR ONLY $9.99/yr Find your dream job
Two Free Airline Tickets FreeArcade.com